T. C.
Y A R G I T A Y
9. C E Z A D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2021/12847
Karar No : 2023/86
Tebliğname No : 14 – 2016/261185
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28.04.2016
SAYISI : 2015/665 E., 2016/403 K.
KATILAN :
SANIK :
SUÇ : Cinsel taciz
SUÇ TARİHİ : 08.08.2015
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDEN : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Batı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2015/665 Esas, 2016/403 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun)105 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.03.2020 tarihli ve 2016/261185 numaralı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık, verilen cezayı kabul etmediği, suçsuz olduğu ve sair sebeplerle kararı temyiz etmiştir.
2. Sanık müdafii, suçun unsurlarının oluşmadığı, cinsel amaç olmadığı, müştekinin beyanlarının soyut, çelişkili ve tutarsız olduğu ve bu beyanlar dışında başkaca delil bulunmadığı, taraflar arasında husumet bulunduğu, karşılıklı iletişim nedeniyle huzur ve sükunu bozma kastıyla da hareket edilmediği, eylemin gerçekleştiğinin kesin olmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği ve sair sebeplerle kararı temyiz etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yapılan yargılama neticesinde mahkemece sanığın, mağdurun eşinden motorsiklet satın aldığı, devir teslim işlemleri sırasında mağdurun eşi tanık Y. K.’ın cep telefonunun kontörünün bitmesi nedeniyle sanığın telefonundan eşini aradığı, bu şekilde mağdurenin telefon numarasını öğrenen sanığın bilahare suç tarihinde mağdureyi birden çok kez arayarak telefon açıp sesini dinlediği ve “Sen kimsin, adın ne, tanışabiliriz” şeklinde şehvet hissi içeren mesajları gönderdiği, sanığın tevil yollu ikrarı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından alınan HTS kayıtları, katılanın beyanları, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamıyla sübuta erdiği ve oluşan vicdani kanaate göre sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece sanığın 25.05.2015-09.08.2015 tarihleri arasında müştekiyi birden çok kez arayarak sesini dinleyip, “Sen kimsin, adın ne, tanışabiliriz.” şeklinde mesajlar gönderdiği şeklinde kabul edilen olayda cinsel içerikli herhangi bir söz veya eylemin bulunmadığı mevcut haliyle eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Bozma sebebine göre Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Batı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2015/665 Esas, 2016/403 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde
görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.01.2023 tarihinde karar verildi.